Ozon Tedavisi Nedir Kimlere Uygulanır Ve Faydaları

Ozon Tedavisi Nedir

Ozon, 3 oksijen atomundan ortaya çıkan renksiz bir gazdır. Yapılan bazı araştırmalarda ozon terapisinin terapötik etkilerinin olduğu ve bu tedavi yönteminin yaklaşık 170 yıldan uzun süredir kullanıldığı ortaya konuldu. Dünyanın stratosferinde ozon tabakası bulunmaktadır. Bunun ana amacı ise dünyayı, güneşin birçoğunu absorbe etmeye çalıştığı ultraviyole ışınlarından (UV) korumaktır. Tıpta ise ozon terapisi, etrafındaki bölgeyi dezenfekte ederek, vücudun doğrudan oksijen alımıyla beraber bunu kullanımını yüksek oranda arttırarak ve bağışıklık sistemini ciddi bir seviyede aktive ederek alanı dezenfekte ve tedavi etmek için kullanılmaktadır. Sabit bir gazın tıbbi bir uygulama olarak kullanılması son derece olağandışıdır ve dolayısıyla ozon terapisinde de kullanılan özel yöntemler bulunur. Bununla beraber ozon, direkt solunduğunda toksik olabilmektedir.

Ozon Terapisinin Kullanım Alanları

Ozon terapisinin farklı şekillerde faydalı olduğu bulunmuştur. Bu uygulama yönteminin ilk kullanımları dezenfekte üzerineydi. Yani hastalıklar dezenfekte edilerek tedavi ediliyordu. Birinci Dünya Savaşı esnasında ise kullanım alanı genişledi. Özellikle yaralara doğrudan uygulanması bu yöntemin sadece dezenfekte etme kabiliyeti olduğunu değil bununla beraber kan akışına ciddi düzeyde yardımcı olma ve antienflamatuar etkiler üretme kabiliyeti olduğunu da göstermiştir. Daha sonraki aşamada ise HIV olan insanlar için ilaç tedavisine başlamadan önce faydalı bir tedavi yöntemi olarak kullanılmıştır.

Bugün ise aşağıdaki sorunları tedavi etmek için kullanılmaktadır;

• Enfeksiyon olmuş yaralar,
• Dolaşım sorunları,
• Geriatrik problemler,
• Maküler dejenerasyon (Sarı Nokta Hastalığı),
• Viral hastalıklar
• Romatoid Artrit,
• Kanser,
• AIDS sorunları.

Ozon tamamen bir gaz olmasına rağmen, son dönemdeki teknolojik gelişmeler, aşağıdakileri de içeren farklı yöntemlerde ve şekillerde kullanılabilir hale gelmiştir:

Ozon Tedavisi Faydaları Nelerdir?

Ozon Terapisi Bağışıklık Sistemini Tamamen Düzenler

Zayıflamış bir bağışıklık sistemi hastalanmaya son derece açık olduğunuzu gösterir.  Ozon terapisi, bağışıklık sisteminin daha iyi çalışması için modüle etme kabiliyetine sahiptir. Bir insan sık sık hastalanırsa, ozon terapisi uygulanabilir. Bu durum bağışıklık sistemini ciddi düzeyde güçlendirir. Bağışıklık sistemi, oto-bağışıklık hastalıkları gibi sorunlardan dolayı arızalandığında, ozon terapisi, sistemin modüle edilmesine ve bu uygunsuz ekin sakinleşmesine yardımcı olacaktır.

Ozon Terapisi Dokulara Ve Hücrelere Oksijen Verimini Arttırır

Herkes oksijenin hayatta kalmak için son derece gerekli olduğunu bilir. Oksijen, hücrelerimizin enerji üretmesini sağlar. Oksijen olmadan hücrelerimiz enerji üretemez ve enerji olmadan da hücrelerimiz maalesef ölür. Ozon terapisi, RBC’ler veya kırmızı kan hücreleri tarafından hücrelere verilen oksijen miktarını arttırır. Ayrıca, kırmızı kan hücrelerini daha esnek hale getirir. Böylece doku ve organlarınıza kan ve oksijen sağlayan damarların genişlemesi sağlanır.

Vücutla Temasta Bulunan Bakteri Ve Virüsleri Öldürür, Virüslerin Hücrelere Yapışmasını Engeller.

Zararlı bakterileri öldürmek oldukça faydalıdır, çünkü bu durum hastalığa neden olma yeteneklerini engeller. Ozon terapisi bakterileri öldürdüğü gibi bir virüsün hücrelere bağlanma yeteneğini de engeller.  Virüs hücrelerinize bağlanamazsa, hastalığa neden olamaz.

Hücresel Enerji Üretimini Arttırır Ve Enerji Üretimini Daha Verimli Hale Getirir

Oksijen solunması hücrelerde enerji oluşturmak için kullanılabilir. Bu işlem özellikle de 30 yaşın üzerindeki insanlarda verimli bir şekilde gerçekleşmez, Ozon terapisi, nefes alıp verdiğiniz oksijenden daha fazla enerji alabilmeniz için, bu işlemi canlandırmaya yardımcı olur. Böylece daha fazla güç alınmış olur.

Vücuttaki Oksidasyon Seviyesini Azaltır

Yükseltgenme, yaşam için gerekli olan normal bir biyolojik süreçtir. Oksidasyon olmadan insanlar yaşayamaz. Sorun, oksidasyonun bazen vücutta kontrolden çıkması ve genel oksidasyon seviyelerinin çok yükselmesidir. Araştırmacılar, tüm hastalıklara vücuttaki oksidasyonun normal sınırların ötesindeki bir artışla eşlik ettiğini belirtmiştir. Vücudunuzun oksidasyon seviyelerini normale düşürürseniz, bu durum vücudun herhangi bir hastalıktan kurtulmasına yardımcı olur.  Ozon terapisi, vücuttaki antioksidan enzim sistemlerinin seviyelerini ve ayrıca bunların aktivitesini arttırır. Vücudun oksidasyon seviyelerinin genel olarak düşürülmesini ve dengelenmesini sağlar ve böylece vücudun tekrar sağlıklı bir hale dönmesine yardımcı olur. Vücudunuzun antioksidan enzim sistemleri, vücudun genel oksidasyon seviyelerini düşürmek için yeterince aktif ve yeterli miktarda olmalıdır.

Diğer Faydaları

Tüm bunlarla beraber ozon terapisi, ozonun nasıl alındığına bağlı olarak, vücuttaki birçok farklı sistemi etkiler. Ozon terapisi ayrıca aşağıdaki faydaları sunar;

• Enerji üretimi: Düşük dozlarda ozon lipoperoksitleri, mitokondrileri yavaş bir şekilde uyarır ve enerji üretiminde daha güçlü ve verimli olmalarını sağlar.
• Beyin fonksiyonu: Ozon lipoperoksitleri, kan ile beyin bariyerini geçebilir ve büyük bir mitokondri konsantrasyonuna sahip olan beyine ulaşabilir. Ozon terapisi neden insanların felçten sonra beyin fonksiyonlarını iyileştirmelerine yardımcı olduğunu bu şekilde açıklayabilir.] Ozon terapisi aynı zamanda beyine olan kan akışını artırır.
• Azalan enflamasyon (iltihitap):  Düşük ozon seviyeleri hücreleri çok daha güçlü hale getirmek için yeterli olur. Bu durum insan vücudundaki en güçlü antioksidanlardan ikisi olan glutatyon ve süperoksit dismutaz üretirler. Düşük seviyeli ozon, antienflamatuar proteinler olan ısı şok proteinlerini de aktive eder.
• Daha hızlı yara iyileşmesi: Ozon, yara iyileşmesini ciddi bir düzeyde hızlandırır ve özellikle kronik veya tedaviye dirençli yaralar için kullanışlıdır.
• Küf önleyici, antibakteriyel, antimikrobiyal ve antiparaziter etkiler: Ozon terapisi, içme suyunu sterilize etmenin bir yolu olarak başladı. Yapılan araştırmalarda ozonun, bakterilerin antibiyotiklere dirençli olsalar bile enfeksiyonları tedavi ettiğini ve parazitleri öldürdüğü kanıtlandı.

Ozon terapisinin sağlığa ne kadar faydalı olabileceğini araştıran umut verici bazı çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar ise şunlardır:

• Aktif olmayan bakteri, virüs, mantar, parazit, maya ve protozoa üzerindeki etkisi,
• Onarımı hızlandırmak ve tamir etmek için bağışıklık sistemini uyarması,
• Ana arterleri ve damar yollarını temizleyerek dolaşımın iyileştirilmesi
• Kan ve lenfleri arındırması,
• Normalize edici hormon ve bununla birlikte enzim üretimi,
• Antienflamatuar özelliklere sahip olması,
• Analjezik etki göstererek ağrıyı azaltması,
• Kanamayı durdurması,
• Şoku önlemesi,
• Felç riskini veya hasarını azaltması,
• Kardiyak aritmi veya anormal kalp ritmini azaltması,
• Diyabet kaynaklı komplikasyon riskini azaltması,
• Beyin fonksiyonlarını ve hafızasını geliştirmesi ile ilgili çalışmalardır.

Ozon Terapisi Güvenli Midir?

Yapılan araştırmalarda, ozon terapisinin etkilerinin son derece tutarlı ve güvenli olduğu kanıtlanmıştır. Bununla beraber, ozonun tamamen kendisinin tehlikeli etkileri mutlaka vardır.Ozona yoğun bir şekilde maruz kalma, olası bir solunum yolu sorunundan ölüm riskine kadar etkiler gösterebilir. Uygunsuz verilen küçük seviyelerdeki ozon bile boğazı ve akciğerleri tahriş edebilir. Ayrıca, nefeste daralma ve öksürme gibi enfeksiyonlara duyarlı olan akciğerin dokusunda da hasara sebep olabilir.

Ozon Tedavisi Yan Etkileri Nelerdir?

• Nefeste ani daralmalar ve farklı solunum sorunları,
• Enzimlerde inaktivasyon,
• Kan damarlarının olağandışı şişmesi durumu,
• Kan dolaşımında sorunlar,
• Çeşitli kalp problemleri,
• Felç riski,
• Kulak iltihapları,
• Nadiren bağırsaklarda yırtılma,

Bu yan etkiler oldukça nadir gelişir ve normal koşullar altında ozon terapisi son derece güvenilirdir.

Hangi Tür Ozon Terapisi Daha İyidir?

Ozon terapisi uygulamasının birçok farklı yolu vardır. Ancak bu uygulamaları denemeden önce bilgi sahibi olmak çok daha faydalı olacaktır. Bununla beraber ozon terapisini doktor haricinde kesinlikle yaptırmamalısınız. Ozon terapisi çoğunlukla aşağıdaki şekillerde uygulanır;

• Ten-pass ozon uygulaması: Birçok sorun için en güçlü ve etkili ozon tedavisi yöntemidir. Aynı zamanda en istilacı olanlardan da biridir. Doktor, vücudunuzdan az miktar kan alır, bu kanı ozonla doldurur ve ardından arka arkaya 10 defa devir daim yapar.
• Ozonlanmış su veya yağ uygulaması: Ozon terapisinin en basit şeklidir. Ozon, suyla veya yağla karıştırılıp içilir ve mideye ozon rahat bir şekilde iletilir. Bu seçenek patojenik bağırsak bakterileri veya parazitleri temizlemek için kullanılmaktadır. Bununla beraber bu karışımı iyi bir ağız hijyeni sağlamak ve diş etleri sorunları için ağzınızda çalkalayabilir ya da cilt yaralarına veya enfeksiyonlara sürebilirsiniz.
• Ozon enjeksiyon yöntemi: Bu yöntem ise daha farklı bir seçenektir ve bu uygulamada iğneler kullanılır. Ozon, iğneler yardımıyla hemen hemen her yere enjekte edilebilir ve enjeksiyon yerine yakın lokal bir etki yapar. Ozon enjeksiyon yöntemi, ozonu belirli organlara ve tümörlere iletmek için kullanılır.
• Rektal ozon yöntemi: Bir kateter rektal bölgeye yerleştirilir ve kolon bölgesine ozon gazı gönderilir. Bu yöntemde ozon, doğrudan karaciğere gider ve bu da detoks etkisi yaparak karaciğer fonksiyonunu geliştirir. Ayrıca bu yöntemde ozon, bağırsaklardaki parazitlere ve patojen bakterilere ulaşır.

Not: Hangi yöntemi seçerseniz seçin, asla ozonu solumayın. 

Dr. Gökhan Güler

Yararlanılan Kaynaklar

• clinical key,
• health forbes,
• Pubmed,